Geçtiğimiz yıllar bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) ile şekillenirken, bu anlayış yerini içerisine yaratıcılık ve sanat gibi unsurları da katarak STE(A)M olarak devam ediyor. Peki STE(A)M tam olarak nedir?

20. yüzyılın son çeyreği 21. yüzyılın başından itibaren yaşanan teknolojik atılım, bireysel, toplumsal ve iş hayatındaki dinamikleri kökünden değiştirdi. Bu değişim sürecinin günümüze yansıyan getirileri arasında yer alan STEM ve STE(A)M hareketleri, içerisinde bulunduğumuz dünyanın gereksinimlerini karşılamaya çalışıyor. Temelinde inovasyon ve inovatif düşünce yatan STEM, öğrencilere deneysel öğrenim yetisini kazandırarak, problemleri bu çerçeve çözmeyi hedefler. STEM’le beraber öğrenciler somut ve soyut dünyalarının sınırlarını ortadan kaldırabildikleri gibi eleştirel düşünme, problem çözme gibi yeteneklere sahip. Bu model ile eğitim alan öğrenciler, geçtiğimiz 20 yılda iş dünyasında yaşanan değişime ve oluşan yeni rollere çok daha kolay bir şekilde adapte olabiliyorlar. Bu bağlamda STEM eğitimi bilimsel ve ekonomik açıdan büyüme için önemli bir rol oynadı.

Her ne kadar STEM deneysel öğrenim, risk yönetimi, problem çözümüne odaklı bir yaklaşım sunarak, geleceğin lider ve eğitimcilerini (ve hatta öğrencilerini) yetiştirse de bu süreçte yaratıcılık ve sanat yönünden eksik kalıyor. STEM alanında rasyonel bir şekilde yetişen öğrenciler, her ne kadar deneysel düşünme ve hareket etme mantığına sahip olsalar da bu alan yalnızca bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik ile kısıtlıdır. 

Bu bağlamda düşündüğümüzde STE(A)M, STEM’in sunduğu avantajlardan yararlanmanın ve elde edilen ilkeleri sanatla kaynaştırma konusunda önemli bir rol oynuyor ve STEM’i bir üst seviyeye taşıyor. Zihnimizde yer alam sınır ve tabuları ortadan kaldırmayı hedefleyen STE(A)M, sahip olduğu sanat ve tasarım ilkeleri doğrultusunda zihnimize merak, eleştirel düşünce ve inovasyon tohumları eker. 

STE(A)M Yaklaşımı

STE(A)M sunduğu mantıkla beraber geleceğin iş dünyasının temellerini de atıyor. Bu doğrultuda hükümetlerin ve bireylerin bağımsız hareketleri, geleceğin iş dünyasına yumuşak bir geçiş yapılabilmesi için büyük önem taşıyor. Hali hazırda STEM kapsamındaki açık pozisyonların, başvuru yapan nitelikli çalışan sayısından fazla oluşu da elimizdeki bilgileri doğrular nitelikte. 

Bu noktada ücretsiz dijital beceri kursları ve okul öncesi-sonrası kodlama eğitimleri gibi yaklaşımlarla geleceğin iş dünyası için çok daha hazır bireyler yetiştirilebilir; bu sayede sektörel farklılık gözetilmeden geliştirilen ürünlere daha fazla katma değer yansıtılabilir. 

Bunun yanı sıra IET gibi kurumların yaptığı atılımlar, iş dünyasındaki -erkek egemen- yapıyı da değiştirecek gibi görünüyor. Kadınları, STE(A)M’in getireceği yeni fırsat ve rolleri konusunda yönlendiren IET gibi kurumlar, sektörde yaşanacak büyük değişimi müjdeliyor. 

Kaynaklar

https://www.highernationals.com/blog/steam-jobs-what-are-they-all-about
Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aba Innolab bültenine abone olarak güncellemelerden ilk önce siz haberdar olun.

Aboneliğiniz Alındı