Adında tasarım kelimesi geçiyor olsa da, aslında tasarımsal düşünce yalnızca tasarımcılara hitap etmez. Yaratıcılığa dayanan bu teknik, tüm şirketler için belli başlı sorunları çözmede faydalı olabilir. Çünkü tasarımsal düşünce; tasarım, iş dünyası ve teknolojinin bir araya gelerek sorunlar için çözümler yaratmasını esas alır.
Diğer taraftan şunun altını iyice çizmek gerekir, düşünce tek başına çözüm üretmede yeterli olamaz. Ancak ‘tasarımsal düşünce’ doğru çözüme giden yolu bulmamızı sağlar. Nasıl mı?
Düşünce: sorunlu noktaların anlaşılması
Geleneksel çözüm süreçlerinde, sorunun tespitini yapar ve çözüm üretmeye çalışırdık. Burada farklı olan adımlardan bir tanesi, sorunun tespitinin ardından sorunun nedenlerini anlamaya çalışmak. Hızla sonuca ulaşmaktansa, eldeki bilgileri gerçekten anlamak ve bu bilgiler üzerine gerçekten düşünmek gerekiyor.
Bu da müşterilerle ya da çalışanlarla daha fazla zaman geçirmek anlamına geliyor. Böylece personalar ve empati haritaları çıkarılabilir ve işlerin mevcut durumda nasıl yürüdüğü gözlemlenebilir. Mevcut senaryoyu tam olarak anladıktan sonra, sorunlu noktaları tespit etmek ve incelemek, tasarımsal düşüncenin şirketler tarafından kullanılma yöntemi olarak karşımıza çıkar.
İnovasyona açık olmak gerekir
Tasarımsal düşüncenin başarıyla sonuç vermesi için şirket kültüründe dönüşüme ve inovasyona açık olmak gerekir. Şirketinin geleceği için tasarımsal düşünce yönteminden faydalanan IBM, bu konuda başarılı bir örnek olarak karşımızda duruyor.
Başlangıçta 33 yazılımcı için sadece bir tasarımcı istihdam eden IBM, önemli bir değişimden geçiyor. Sürecin sonunda her 8 yazılımcı için bir tasarımcı istihdam ederek bünyesindeki tasarımcı sayısını arttırmaya karar veriyor. Böylece şirketin yaratıcılığını geliştirmeyi hedefleyen şirket, inovasyon ve dönüşüme karşı cesaret göstererek başarısını arttıyor.
IBM, elbette dünya devleri arasında yer alıyor ve küçük şirketler için her zaman birebir örnek oluşturmayabiliyor. Yine de IBM’in yaklaşımı, şirketin çağın gereksinimlerine ayak uydurur nitelikte. Günümüzde hızla değişen teknolojiden hemen her yerde bahsedilse de, inovasyonu şirketlerin merkezine almak hala korkulan bir değişim olarak karşımıza çıkıyor.
Oysa yapılan araştırmalar ve incelemeler; inovasyonun, yani yalnızca son teknolojinin değil yaratıcılığın da iş sürecine dahil edilmediği şirketlerin ayakta kalmakta zorlandığını gösteriyor. Bu nedenle tasarımsal düşünce, küçük ya da büyük olması fark etmeksizin tüm şirketler için gelecek vadediyor.