Bilim, matematik ve teknoloji konularında kız çocuklarını ekstra teşvik etmek gerekiyor mu? Bazı eğitmenler ve ebeveynler, bu alanlarda kız çocukların ekstra teşvike ihtiyacı olduğu görüşünü şiddetle reddediyor. Ancak konu birilerini istemediği veya ilgilenmediği bir alana yönlendirmekten çok daha derin. Çünkü kız çocuklarının aslında bilim ve matematikle ilgilenmediğine dair bir bilgi yok. Bu ilgisizliğin sebebi tamamen toplumsal gibi gözüküyor.

Aslına bakarsanız bu mesele cinsiyetlerin temel eğilimlerinden çok daha karmaşıktır. Meslek seçecekleri zaman kız çocukları ve kadınlar için göz önünde bulundurulması gereken çok fazla şey vardır: ‘”Bu mesleği seçerek klişeleri tekrar üretir miyim?”, “Klişelere karşı bir seçim yaparsam hayatımın geri kalanında hep bununla mücadele etmek zorunda kalır mıyım?”

Dolayısıyla kadınları bu alanlarla ilgilenmekten vazgeçiren kalıplaşmış fikirlerden gelen baskılar var ve yetenekli kız çocukları için potansiyelini tam anlamıyla kullanamamak büyük bir sorun haline gelebiliyor. Diğer taraftan bu baskıların daha az görüldüğü toplumlarda bilimde ve matematik temelli alanlarda çalışan kadınların sayısı artıyor.

Bu stereotipler nereden geliyor? Tarih kadın matematikçiler ve bilim insanlarından pek sık bahsetmiyor. Çevrelerinde kullanılan dil, matematik konusunda başarılı olduğunda ne kadarda ondan beklenmeyen bir şey yaptığını hatırlatıyor. Sürekli oyuncak bebekler ve evi hatırlatan oyuncaklarla donatılıyorlar ve kimse onlardan fiziksel olarak bir aktivite yapmasını beklemiyor. Bunların sonucunda çocukların özgüveni kırılabiliyor.

 

 

Peki ne yapmak gerekiyor?

Buraya kadar yazımız biraz iç karartıcı olmuş olabilir. Ancak şimdi yüzümüzü aydınlığa dönebiliriz, çünkü bu sorunlar çözümsüz değil. Kız çocuklarınızı birçok şeyi başarabileceğine inandırmak için öncelikle ona inanmayı deneyin. Çünkü çocuklar genellikle gerçek duygularınızı anlar.

Daha sonra çevrenizdekilerin çocuğunuza yaklaşımını değiştirmesi, hatta düşünce yapısını değiştirmesi için bir silkelenmesi gerekebilir. Yeteneğin genişletilebilir ve geliştirilebilir olduğunu bilen toplumlarda cinsiyet eşitsizliği çok daha az görülür. Okullar bu stratejiyi uygulamalıdır ve anne-baba, evde, matematik ve fen bilgisinin herkes için eşit zorluğu olduğunu ve bu zorluğu aşmanın keyifli olabileceğini hissettiren bir atmosfer yaratması gerekir. Kısacası kızlara inanmamız, kendilerine inanmalarına destek olmamız ve onlara gerekli imkanları sumamız önemli.

 

Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aba Innolab bültenine abone olarak güncellemelerden ilk önce siz haberdar olun.

Aboneliğiniz Alındı