Son yıllarda ABD ve Kanada’nın en prestijli üniversiteleri, artık tek başına teknik bilgi ve beceriyle inovasyonun yürümeyeceğinin farkında. Tasarımsal düşüncenin böylesine yaygın bir yöntem haline gelmesi ise akademideki farkındalığın Maker Hareketinin üretkenliğiyle buluşmasından kaynaklanıyor. Öncelikle tasarımsal düşünce nedir, ne değildir, bunu bir anlayalım.
Tasarımsal düşünce nedir?
Tasarımsal düşünce, hem çok yeni hem de çok yenilikçi olması nedeniyle anlatması ve anlaşılması zor bir kavram olarak karşımızda duruyor. Ancak, bu ifadenin ne anlama geldiğini ve ne tür faydalar sağladığını iyice anlamak çağa ayak uydurabilmek için hem bireysel hem de kurumsal açıdan büyük önem taşıyor.
Farklı sektörlere dokunabilen ve farklı alanların bir araya gelmesine önayak olan tasarımsal düşünce en basit haliyle, şeyleri ya da düşünceleri alışılagelmişin dışında algılayabilme becerisi olarak tanımlanabilir. Bu sayede, tasarımsal düşünce farklı bakış açıları geliştirerek inovasyona giden güvenli bir yol çizmeye yardımcı olur.
Aslında tasarımsal düşünce, sistematik bir şekilde empati geliştirme yoluyla yaratıcı sorun çözme yaklaşımları sağlar. İhtiyaçları tespit etmek ve etkili bir çözüm üretmeyi odağına alır.
Tasarımsal düşünce süreci nasıl ilerler?
Başarılı bir tasarımsal düşünce süreci için sistematik bir çaba gerekir. Bu sistem beş ana adımdan oluşur. İlki empati geliştirme olan bu adımlar, kapsamı tanımlama, kavrama, prototip oluşturma ve test olarak devam eder.
- Empati geliştirme: Empati geliştirmek için etkileşim, gözlem ve etnografik araştırmaya ihtiyaç vardır. Tasarımı kim için yapıyorsanız o kitleyi tanımanız gerekir: endişeleri, hedefleri, yaşam öyküleri…
- Kapsamı tanımlama: Empati geliştirme aşamasında elde edilen verileri sentezlemeye odaklanmak önemlidir. Böylece tahmini değil, gerçek ihtiyaç ve öngörüler üzerinden ilerleyerek çözülmesi gereken soruna en doğru yaklaşımı sergileyebilirsiniz.
- Kavrama: Görev belirlendikten sonra sıra mümkün olan en fazla sayıda çözüm ortaya atmaya geliyor. Bütün fikirler iyidir, alenen kötü olduğunu düşünseniz bile işinize yarayacak yeni fikirlere götürebilir. Bu nedenle cesur olun ve fikirleri çarpıştırın!
- Prototip oluşturma: ‘Daha iyi’ olan fikirleri belirleyin ve somutlaştırmaya başlayın. Bu aşamada kalem – kağıtla 2 dakikada yapacağınız bir çizim de tercih edebilirsiniz, günlerinizi alacak bir üretim de…
- Test: Prototiplerin amacı kullanıcıdan geri bildirim almaktır. Hem test aşaması sayesinde sunduğunuz çözümün işlevsel olan veya geliştirilmesi gereken kısımlarını açıkça görme şansı bulursunuz.
İçinize sinen bir ürün ortaya çıkana kadar bu süreci başa alarak tekrar etmeniz, en doğru ürünü elde etmenizi sağlar. İlk testlerde beklediğiniz sonucu alamasanız da denemeye devam edin. Çünkü maker olmak, hataları başarısızlık değil, yol gösterici olarak kabul etmek demektir.