Maker hareketinin temel eylemi olan “making” Türkçeye “üretme” olarak çevrilebilir. Hala Türkçeye nasıl çevireceğimizi konuştuğumuz bu eylem aslında o kadar da yeni bir hareket sayılmaz. Ancak, Maker hareketi hala, yaygın olarak bilinmeyen ve pek çok temel soruya cevap verilmesi gereken bir alan.
Maker hareketine dair temel bilgiyi edinmeden harekete katılmak ya da hareketi zenginleştirmek çok kolay olmayabilir. Bu nedenle gelin, en sık sorulan 4 soruya kısaca cevap verelim.
1 – Üretme (Making) nedir?
Üretme; bilim, sanat, teknoloji ve tasarım alanlarını bir araya getiren yaratıcı bir sürece referans verir. Bunların yanı sıra kurcalama, el işçiliği, yaratmak gibi pek çok etkinliği gerektirir. Kısaca, ilgi alanı dahilinde bir kurcalama etkinliği olarak görülebilir. Yani burada aslında, önemli olan üretme süreci sonundaki ürün değil, üretim sürecinin kendisidir.
Üretme, hem araçları hem de materyalleri kullanmayı ve kontrol etmeyi gerektirir. Teknolojik gelişmeler üretme sürecini oldukça kısaltsa da; teknolojik ya da değil, tüm materyallerin nasıl kullanılacağını kurgulamak büyük öneme sahiptir.
2 – Maker hareketi neden önemlidir?
Maker hareketi, geniş bir bakış açısıyla bakmadığımız zaman bile, bireysel anlamda bir tatmin ve keyif sağlar. Ancak Maker hareketini önemli kılan tek sebep elbette bu değil. Hareket; paylaşmayı, birlikte üretmeyi ve başarıyı birlikte tatmayı da öğretir. Son olarak da endüstriyel olarak da kullanılabilen, insanlara ve doğaya faydalı ürünler yaratmak için fırsat sunar.
3 – Maker hareketi nasıl başladı?
Aslında bu en karmaşık cevaba sahip sorulardan bir tanesi. Çünkü aslında uygulamaya baktığımız zaman Maker hareketinin başlangıcını tespit etmek oldukça zor. Thomas Edison’dan Alexander Bell’e, Alan Turing’e ve Steve Jobs’a kadar pek çok kişi maker sayılabilir.
Ancak bir terim olarak “Maker”, 2005 yılında Make Magazine’in ortaya koymasıyla kullanılmaya başlandı. Sonrasında fuarlar ve atölyeleri, eğitimde Maker hareketi etkisi takip etti. Böylece bir Maker kültürü oluşmuş oldu.
4 – “Maker” kime denir?
Aslına bakarsanız herkes Maker olabilir. İlgi alanlarına, becerilerine ve hedeflerine göre farklı tiplerde Makerlar olabilir. Örneğin, bir mühendis, bir aşçı, bir teknisyen, bir eğitmen, bir sanatçı, bir öğrenci ya da zanaatkar harekete girdiğinde Maker olabilir. Ancak bu meslekleri icra eden herkes Maker değildir.
Yine de ekmek pişirmekten LED ışıkla bir küp yapmaya kadar farklı becerilere sahip herkes harekete katılabilir. Genellikle doğrudan teknolojiyle bağlantılı olduğu düşünülse de bir kurabiye pişirme süreci bile hareketin sınırları içinde olabilir.