En temel şekilde Maker Atölyeleri (Makerspace ya da MakerLab da diyebiliriz), basit ve orta seviyede üretim yapmanızı sağlayan alanlardır. Maker’ların tüm üretim süreçlerini gerçekleştirdikleri bu alanlardan 7’den 70’e tüm bireyler yararlanabiliyor. Makerspace’lerde üretim süreçlerinde kullanabileceğiniz tüm araç ve gereçleri –3D yazıcılar, Arduino kartları, lazer kesiciler, CNC makineleri ve hatta dikiş makineleri- projelerinizi hayata geçirirken rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Bunun yanı sıra STEM (Science, Technology, Engineering, Mathematics) alanlarında 21. yüzyılın kritik becerilerine ihtiyaç duyan herkese, diledikleri alanlarda gelişmelerine imkan sağlıyor. Makerspace’te çalışma yapan bireyler, üretmenin verdiği haz sayesinde özgüvenlerini artırabilecekleri gibi eleştirel düşünme ve problemleri farklı yönlerden görebilme gibi beceriler kazanabilirler. Girişimcilikle dirsek teması halinde olan Makerspace ekosistemleri, bu alanı teşvik ettiği gibi, iş kurma ve iş ağı oluşturma gibi konularda da katkı sağlıyor.
Gerek özel girişimler gerekse de kamu kuruluşları tarafından desteklenen Maker Atölyeleri, yeni girişimlerin hayat bulması açısından hayati bir role sahip. Günümüzde hemen hemen her alanda yaşanan rekabet, kurum ve şirketleri farklı üretim modelleri geliştirmeye ve desteklemeye zorluyor. Ürün geliştirme ve geliştirilen ürünün hayata geçirilme süreci ne kadar kısa ve maliyet yönünde ne kadar ucuz olursa, üretilen ürün tam manasıyla başarılı olarak adlandırılabilir. Bu bilgilerden hareket edersek, Maker Atölyeleri’nin iş dünyası için ne denli büyük bir rol oynadığını daha net bir şekilde gözlemleyebiliriz.
Geleceğin Temelleri Maker Atölyeleri’nde Atılıyor
Endüstri 4.0 çağındayız ve geleceğe doğru hızla yol alıyoruz. Bu dönemde bildiğimiz tüm doğrular yerini yenilerine bırakırken geleceğin dünyasının yetişkinleri olan çocuklar için Maker Atölyeleri çok daha farklı bir anlam taşıyor.
Yeni Endüstri Çağı’yla beraber STEM yerini STE(A)M’e (Science, Technology, Engineering, (Art), Mathematics) bırakıyor. Bu doğrultuda yeni bir eğitim anlayışı ve ezberci sistem yerine deneye ve denemeye yönelik bir model oluşturularak yeni nesli geleceğin dünyasına hazırlaması gerekiyor. Bu noktada Maker Atölyeleri, çocukların ve gençlerin zihinsel gelişimleri üzerinde büyük önem taşıyor. Bireysel ve ekiple üretim sürecinin tadını alacak çocuklar ve gençler, adımlarını daha fazla özgüvenle atacakları gibi teknik anlamda da önemli yeteneklere sahip olacaklar. Algoritmik düşünme yetisi, kodlama ve yazılım, robotik, tasarım ve elektronik devreler ile ilgili eğitim alacak gençler (ve hatta yetişkinler) değişen üretim endüstrisinin bireysel üretim bantlarını oluşturacaklar.
Nesnelerin İnterneti, Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka teknolojileri dünyayı değiştirmeye devam ediyor. Maker Hareketi, bu dönüşümün en önemli parçalarından biri olarak daha verimli bir gelecek için çocuk, genç ya da yetişkin demeden toplumun tüm bireylerini yeni dünya düzenine adapte olabilmesi için yoğun bir şekilde çalışmaya devam edecektir.