Kodlama, günümüzün dijitalleşmiş toplumlarında yalnızca teknik bilgiye hâkim olması gereken belirli bir azınlığın uğraşısı olarak görülmüyor. Artık basit ev araçlarından mobil uygulamalara, ulaşım teknolojilerinden sosyal medya platformlarına dek kodlama mekanizmalarıyla çevrelenmiş hayatlar sürüyoruz. Gelişen dünya, bu durumdan ötürü kodlama eğitimini çocuk pedagojisinin bir parçası olarak görmeye başladı.
Öte yandan uzmanlar, kodlama becerisinin profesyonel yararlarının da ötesinde çocukların problem çözme ve analitik düşünme yetilerine, yaratıcılıklarına ve özgüvenlerine katkı sağladığına işaret ediyor.
En uygun yaş aralığı: 5-7
Genel kanı kodlama eğitimine çocukların okuma-yazma öğrendikleri 5-7 yaş arasında başlamanın iyi olacağı yönünde. Aslında başlı başına bir kod çözümleme ve yaratma becerisi olan okuma-yazma eylemi, daha teknik bir kodlama eğitimine başlamak için iyi bir fırsat sağlıyor. Bu doğrultuda İngiltere 2014’ten beri 5 yaşını geçmiş çocuklara kodlama eğitimi veriyor; Amerika’daki okulların %40’tan fazlası çoktan müfredatlarına kodlama dersleri eklemiş durumda; Avustralya’da bazı okullar kodlama derslerini zorunlu dersler arasına aldı.
Kodlama eğitiminde özgülleşmiş kurslar ve atölyeler de farklı yaş gruplarından çocuklara kodlama becerisi edinebilecekleri eğitim programları sunuyor.
Scratch Jr.: “Kodlama yeni okuryazarlık!”
Öte yandan çocukların kodlama mekanizmalarını öğrenebilecekleri tek seçenekleri okullar ya da kurslar değil. Çocuklara kodlama becerisi kazandırmak için yaratılmış görsel tabanlı programlar, hem işlevsel hem eğlenceli bir öğrenme deneyimi vaat ediyor. “Kodlama yeni okuryazarlık!” sloganıyla yola çıkan ücretsiz bir mobil uygulama olan Scratch Jr. 5-7 yaş arası çocuklara görsel bloklar tasarlayarak interaktif hikayeler ve oyunlar programlama imkanı sağlıyor. Çocuklar Scratch Jr.’ın ara yüzünde programladıkları tasarımlara ses ve görüntü ekleyebiliyor, yarattıkları karakterlere hareket tanımlayabiliyorlar. Bu sayede zamanlarını eğlenceli bir biçimde geçirerek kodlamanın temelleriyle tanışan çocuklar daha sonra teknik bilgileri içselleştirme ve uygulamada kolaylık yaşıyorlar.
Kodlama eğitimi günümüzde yalnızca geleceğin yazılımcıları için değil ileride hangi mesleği seçecek olursa olsun her çocuk için bir gereksinim olarak görülüyor. Teknolojinin gündelik ve profesyonel hayatlarımızın vazgeçilmezi olduğu bu rekabetçi ve talepkâr dünyada okuma yazma öğrenirken kodlama becerisi de edinen çocuklar; bireysel ve toplumsal değer üretmeye bir adım önde başlıyorlar.