Sağlık alanında yenilikler yeniçağda ne yönde değişecek ya da gelişecek sorusu merak edilenler arasında yer almaktadır. Son dönemde yaşanan biyoteknoloji alanına ilişkin gelişmeler kuşkusuz dikkat çekmektedir. Bu konu, yeni olmamakla birlikte sürekli olarak konuştuğumuz konular arasında bulunmaktaydı. Pandemi süreci ile birlikte pek çok sektörde dönüşüm yaşanmıştır. Bu dönüşüme sağlık sektörü de dahildir. Bu dönüşüm göz önüne alındığında, sağlıktaki dönüşümün hızlı bir şekilde gerçekleşeceği alanların hangileri olduğu sorusu gündeme gelmektedir. Sağlıkta son dönemde nelerin değiştiği de yine merak edilen konulardandır.
Sağlık Alanında Yenilikler Neler Getirecektir?
Yaşamın her alanını etkileyen bir devrim yaşamaktayız. Bio-devrim anlamında da bilim ve teknolojide yaşanan gelişmeler, sağlık alanını da etkileyecektir. Son 50 ve 100 yıllarda sağlığın tedavi edici yönüne oldukça ağırlık verilmiştir. Ancak bundan sonra koruma ve geliştirme ön plana çıkacaktır. Bu anlamda; kişiselleştirilmiş tıp, genom, genetik mirasımız, yediğimiz içtiğimizin bizlere ne kadar faydalı olacağı ya da olmayacağı gibi unsurlar yepyeni ufuklar açacaktır.
Standart hastalıklar ve bunların tedavisi için çok bir değişim olacağı düşünülmemektedir. Safra kesesi taşı ameliyatı için robotik cerrahinin ilerleyebileceği söylenebilir ancak bunun dışında tedavi yönteminde farklı bir değişim olmayacağı öne sürülebilir. Sağlık alanında yenilikler arasında bulunan biyosensör vurgulanmalıdır. İleride gerçekleşecek olan robotik cerrahi yöntemleri biyosensör olmadan düşünmek pek de mümkün değildir. Sağlık Alanında yapilan çalışmalar Covid-19 ile ilgili de önemli olmaktadır.
Covid-19 İle Mücadelede Ne Gibi Farklılıklar Olacaktır?
Çok uzun bir geçmişi olmayan sağlık alanındaki testlerin ve metotların bu dönemde uygulandıklarını görmekteyiz. Bu yöntemlerle antikor tespitleri kısa sürede ve etkili bir şekilde yapılabilmektedir. Örneğin, AIDS için pek çok ilaç üretilebilmiştir. Kanserle mücadelede ciddi anlamda yol kat edilecektir. Biyodönüşüm sayesinde Covid-19 ile mücadelede aşamalar kaydedilecektir. Bir kabakulak hastalığının aşısının bulunma süresi 3,5 – 4 yıllık bir süreye tabi iken, bu süreçte belki de 1 yıldan daha kısa sürede bir aşının üretilmesi mümkün olacaktır.
Mevcut olarak kullanılan ilaçların %30 ile %40’ı biyoteknolojik ilaçlar haline gelmiştir. Sağlık alanında yenilikler sonucunda daha önce çaresiz kalınan vakalara artık çareler bulunmaktadır. Covid-19 genel anlamda olumsuz sonuçlar doğurmakla birlikte, bilim insanlarının bir arada çalışmasını ve bazı alanlarda dönüşümler oluşturmasıyla da olumlu etkiler sağlamıştır. Bilim dünyası tarihte olmadığı bir hızda veri üretmeye ve veri paylaşmaya başlamıştır.