Dünyanın daha iyi ve daha yaşanabilir bir yer olması günümüzün en önemli konuları arasında yer alıyor. Bununla birlikte sosyal girişimciler ve sosyal girişimler de hızla artıyor. Türkiye’de de nihayet değeri bilinen bir konu haline gelen sosyal inovasyonu anlamak ve üretmek kişisel ve toplumsal dönüşüm için kilit görev görüyor.
2000’li yılların başına dönüp baktığımızda sosyal inovasyonun, “sosyal ihtiyaç ve sorulara yönelik olarak özgün çözümlerin icadı, güvencesi ve uygulaması” olarak tanımlandığını görüyoruz. Bu tanımın gereği olarak, sosyal inovasyonun kamu, özel ve kar amacı gütmeyen organizasyonları bir araya getiren birleştirici gücü açığa çıktı. Dev şirketlerin fonları, gönüllülerin zamanları ve emekleri iyi fikirler çerçevesinde buluşarak dünya çapında binlerce önemli çalışmayı ortaya koydu.
Sosyal değişime her kesimden insanı aktif olarak dahil eden sosyal inovasyonun tanımı aradan geçen zamanda biraz daha kapsamlı bir hale geldi: Sosyal bir sorunu ortadan kaldırmak için daha etkin, etkili, sürdürülebilir ya da mevcut çözümlerden daha güçlü özgün bir çözüm ile bireysel değil, bütünlüklü bir değişim yaratmak.
Genel anlamda girişimcilik özelliklerine sahip olan sosyal girişimcilik, yeni organizasyonları başlatan kişilerin niteliklerine odaklanır. Bu anlamda cesaret, hesap verebilirlik, beceriklilik, hırs, tutarlılık ve hayal gücü gibi özellikler çerçevesinde hareket eder. Bunun yanı sıra, sosyal girişim alanı örgütlere de odaklanma eğilimindedir.
Dönüşümün önemli adımı: sosyal inovasyon
İnsanlar, bu konuyu ilgiyle sahipleniyor. Çünkü sosyal inovasyon daha büyük amaçlara ulaşmanın etkili ve yeni yollarından biri. Dünyada fark yaratmak isteyenler, sosyal inovasyon sayesinde önemli ölçüde yol kat edebiliyor. Bu da hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak önemli bir dönüşüm yaratmak anlamına geliyor. Sosyal girişimciler; inovasyonu temin ederken, sosyal değer yaratıyor.
Özellikle bazı konular var ki, sosyal inovasyonun paydaşlarının mutlaka bir araya gelmesini gerektirir. Örnek vermek gerekirse küresel ısınma için kar amacı gütmeyen, kamu ve özel sektörlerin bir araya gelmesi kaçınılmazdır. Devletin sağlayacağı maddi ve manevi destek, kar amacı gütmeyen kuruluşların sorun tespit etme ve çözüm üretme becerisi, büyük şirketlerin sağladığı fonlar bir araya geldiği zaman küresel ısınmaya karşı etkili bir adım atılabilir.