Her yıl binlerce genç mühendis ve tasarımcı, sürdürülebilir tasarım ve üretimin peşinde koşan profesyonel bir dünyaya giriyor. Ancak bu mühendisler, ister girişimci olsun ister çalışan, tasarımlarının yarattığı etkiyi öngörmek için yeterince donanımlı mı? Ele aldıkları ürünleri sürdürülebilir ve ekonomik hale getirebilirler mi? Bu sorular günümüzde büyük önem taşıyor. Çünkü sürdürülebilirlik artık çağımızın en değerli ve kritik konularından biri. Eğitim sisteminde uygulanmaya başlanan bazı değişiklikler ve güncellemeler, bu sorulara gönül rahatlığıyla “Evet!” diyebilmemizi hedefliyor. Bu anlamda eğitmenler, gelecek nesil mühendisleri sürdürülebilir tasarım becerileri ile kalıcı bir etki yaratmak için donatmaya çalışıyorlar.
Ancak bu o kadar da kolay sayılmaz. Çünkü ciddi bir değişim yaratmak için tasarım dünyasının bildiği hemen hemen her şeyin yeniden düzenlenmesini gerekebilir. Geleneksel mühendislik müfredatı, bugüne kadar mühendislere alanlarında geniş bir perspektife sahip olmayı öğretti. Ancak bu öğrencilerin, sadece bir disipline yoğunlaşmaları yeterliydi: kimya, makine, inşaat gibi. Mühendisler, eğitimleri boyunca kendi uzmanlık alanlarında büyük bir bilgi birikimine sahip olsa da, alanlarının dışında önemli ve çoğu zaman daha sürdürülebilir tasarım kararları vermelerini sağlayacak bilgiye erişemeyebiliyor – bunun değiştiğini söylemek için çok erken!
Bu bağlamda disiplinler arasındaki sınırlar neredeyse bulanıklaştığını söyleyebiliriz. Farklı alanlar, artık birbiriyle iç içe geçiyor. Örneğin, robotik; bilim, makine mühendisliği, elektrik mühendisliği ve kontrolleri bir araya getiriyor. Sürdürülebilirlik konusundaki çalışmaların birçoğu kimya mühendisliği, inşaat mühendisliği ve makine mühendisliği konularına aynı anda ihtiyaç duyuyor.
Sürdürülebilir tasarım yükselişte
Geleneksel mühendislik mantığına uygun olan, bir ürünü tasarlarken malzemenin tek kullanımlık olarak düşünülmesi geçmişte kaldı. Sürdürülebilirlik çok fazla fayda sunuyor ve insanların sürdürülebilirliğe verdiği değer gözle görülür şekilde artıyor. Üretim ve mühendislik açısından baktığımızda sürdürülebilirlik, özellikle verimlilik ve ekoloji konularında karşımıza çıkıyor. Böylece daha iyi üretim süreçlerine, daha iyi materyallere, kullanıcı için doğru seçime vurgu yapılıyor. Elektronikten gıdaya her alanda sürdürülebilir dünyaya fayda sağlayan mühendislik çalışmaları büyük oranda tercih ediliyor. Günümüzün tasarımcı ve üreticilerinin çoğu, malzemenin ve ürünün uzun vadeli kullanımını göz önünde bulunduruyor veya onlardan bu bekleniyor. Özellikle girişimci mühendislerin, inovasyonlarını ve pazara sundukları yenilikleri sürdürülebilirlik bakış açısıyla yapması önemli hale geliyor.