Yapılan son araştırmalar, 3B yazıcı teknolojisinin öğrenciler için iş hayatına en iyi şekilde hazırlanması için büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor. Öte taraftan Dünya Ekonomik Forum’un Ocak 2016 tarihli raporu da, “gelecekte çoğu mesleğin aranan temel özelliklerinin üçte birinden fazlasının, bugün o kadar da önemli olmayan becerilerden oluşacağını” ortaya koyuyor. 3B yazıcı teknolojisi de işte, bu beceriler arasında yer alacak.
Dünyanın pek çok yerinde öğrenciler, okullarında 3B yazıcılarla tanışma şansı bulsa da daha ulaşılması gereken çok okul ve öğrenci var. ABD’deki ikinci endüstri devriminin biri ürünü olan 3B yazıcıların yaratıcısı John Dewey, 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden biri olarak görülüyor.
İlk laboratuvar okulu bir başlangıç oldu
Açtığı ilk laboratuvar okulu sayesinde, geleneksel eğitime alternatif olarak daha çok düşünmeye ve uygulamaya dayalı bir eğitim biçimi geliştirdi. Bugünkü eğitim modelleri, işte bu okuldan alınan ilhamla geliştirildi. Maker hareketi de, Dewey’in başlattığı ekolün ardından gelen bir hareket olarak tüm dünyada büyük bir hızla yayılıyor.
Çocuklara matematiği öğretmek için mühendislikten faydalanmak, matematiğin ne kadar keyifli ve hayatın içinde olduğunu anlamasını sağlayacaktır. Bu sayede, matematik öğrenmek için motivasyonu önemli ölçüde artacaktır. 3B yazıcılar ise, soyut ile somut arasında bir köprü görevi görerek çocukların öğrenme sürecini kolaylaştırır.
Dünyaya iyileştirmek için ilham kaynağı
3B yazıcıların problem çözme misyonu, eğitime bambaşka bir boyut kazandıran bir başka zenginliktir. Kendisi, arkadaşları, hayvanlar, diğer insanlar, yani kısacası dünya için bir şeyler yapabildiğini fark etmek, çocuklar için ilham vericidir. Böylece hayatta yaşadıkları sorunlara, çözüm odaklı yaklaşmayı öğrenirler. 3B yazıcının eğitime girişi sayesinde çocuklar, fikirlerinin birer nesneye dönüşerek fayda yarattığını deneyimliyor. Bu da, çocukların özgüvenini önemli ölçüde arttırıyor.
Birlikte çalışmanın önemini her seferinde hatırlatan 3B yazıcı üzerinde çalışmak, öğrencilerin işbirliği becerisini güçlendiriyor. Birbirini rakip olarak görmektense hep birlikte en iyisini yapabileceklerini öğreniyorlar. Geleneksel eğitim biçiminde motive bireylerin aksiyon almasına bağlı olan öğrenme süreci; bugün okulların devreye girmesiyle her bir öğrenciyi, özellikle STEM alanlarında daha başarılı olmaya ve daha iyi bir kariyere doğru yönlendiriyor.