Günümüzde teknoloji ve inovasyon, zirvedeki iki sektör olarak birbirine destek veriyor. Genel anlamda baktığımız zaman, birbirlerine rakip olmak bir yana, birbirini sürekli olarak ileri götüren iki alan teknoloji ve inovasyon. Diğer taraftan, girişimciliğin de zirvede olduğu bir dönemden geçiyoruz. Artık gençler, büyük şirketlerde çalışmak yerine kendi işlerini kurmayı tercih ediyor.
Peki, biz bu üç kavramı tek bir başlıkta neden buluşturduk? Çünkü günümüzün iş yapış modellerindeki değişimi yakından tanımanın çok sayıda öğrenciye ve girişimciye yol göstereceğine inanıyoruz.
Teknolojinin geldiği nokta, bugün birçok kişinin tahmin edebileceğinin çok ötesinde. İçinde bulunduğumuz dönemde yalnızca teknoloji firmaları ve üniversite öğrencileri değil, çok sayıda lise ve ilköğretim çağındaki öğrenci herkesi hayran bırakan projelere imza atıyor. Dolayısıyla teknoloji, farklı bakış açılarına ve amaçlara hizmet eder bir hale geliyor.
Artık insanlar teknolojiyi kullanmak değil üretmek istiyor
Üstelik bunu başarıyorlar da. Çünkü bugün Maker Hareketi dünyanın her yerinde son derece yaygın hale geldi. Dolayısıyla birçok şehirde pek çok imkanlar sunan maker atölyeleri kuruluyor. Bu gelişmeler teknolojinin inovasyonla birleşmesinde büyük bir rol oynuyor.
Teknolojinin inovasyonla buluşması, bir hobi alanı yaratmanın ötesinde uzmanlık alanlarını, kaynakları, uygulamaları, tesisleri etki altında bırakıyor. Nihayetinde koca bir sektör değişti ve değişmeye devam ediyor. Üstelik global anlamda… Artık, endüstri ve üretim modelleri de teknoloji ile inovasyonun iyi bir buluşma olduğunun farkında olan yöneticiler tarafından yönlendiriliyor.
Geçmişte inovasyonun, yani yenilikçi üretim yapmanın önemi bugünkü kadar büyük değildi. Bugünse olmazsa olmazlar arasında. Bu nedenle, MIT ve Stanford gibi dünyanın en prestijli okullarının müfredatı güncellendi. Çünkü sektör artık teknolojiye yön verirken kendi yaratıcılığını da kullanan mühendislere ve diğer mesleklere ihtiyaç duyuyor.
Girişimcilik bu sürecin kaçınılmaz bir ürünü
3B yazıcı teknolojinin gelişimi, farklı yetenek ve bilgilere sahip kişilerin birlikte çalışmasının yaygınlaşması gibi gelişmeler dev bütçeler ve firmalara duyulan ihtiyacı azalttı. Artık insanlar fikirlerini prototipe ve sonrasında pazarlanabilir ürünlere dönüştürmek konusunda daha fazla imkan bulabiliyor. Bu da, karakteri itibarıyla yeni neslin en çok arzu ettiği özgür çalışma ortamlarını sağlıyor. Sonucunda da büyük şirketlerin bir parçası olmak yerine kendi işini kurmak ve kendi projelerini yönetmek isteyen girişimciler için çok sayıda alternatif ortaya çıkarıyor.