Dördüncü endüstri devrimi, pek çok şey gibi eğitim sektöründe de önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor. Değişen çalışma koşulları ve iş yapma biçimleri, bundan sonra yine aynı hızla değişeceğe benziyor. Bu değişime ayak uydurabilen çalışanların eğitilmesi ve inovatif mühendislerin, tasarımcıların yetiştirilmesi bu durumun yarattığı ihtiyaçların başında geliyor.
Eğitim sürecinde dijital kullanılıyor
Artık dersler, dünyadaki dijitalleşmenin rüzgarına kapılıyor ve yepyeni bir eğitim süreci ortaya çıkıyor. Değişen dünyaya yeni nesille birlikte şekil vermek bu yeni uygulamaların başlıca hedefi. Öyle ki, karatahtadan interaktif akıllı tahtaların kullanımına büyük bir hızla geçiş yapıldı. Eğitim süreci çeşitli aplikasyonlarla destekleniyor ve öğrencilerin ders saatleri dışında da birbirleriyle etkileşim kurması için ortam oluşturuluyor.
Üstelik dijitalin bu kadar yoğun olarak kullanılması hem çocukları hem de yetişkinleri motive ederek çalışmaya teşvik ediyor. Dijitalin içine doğan yeni nesil için artık kodlama dersleri daha 4 yaşında başlıyor. Okuma yazma öğrenirken yazılım programlarını kullanmayı da öğrenmiş oluyor.
Üniversitelerde de köklü değişiklikler yapılıyor
Diğer taraftan üniversiteler de bu değişimin dışında değil. Dördüncü endüstri devriminin izleri özellikle makine mühendisliği, elektrik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği gibi bölümlerde açıkça fark ediliyor. Yeni teknolojilerin imkanlarından yararlanan öğretim görevlileri öğrenmeyi destekleyen farklı seçenekler sunabiliyor.
Yeni nesil teknolojiyi hem kullanıyor hem üretiyor
Eğitimin içeriği de bu devrimden etkilenmiş durumda. Öğrenciler yine eski dönemlerdeki gibi temel bilgileri alıyor ama farklı olarak daha hızlı test imkanıyla fikirlerini gerçeğe dönüştürmek için fırsat bulabiliyor. Artık çocukların ve yetişkinlerin eğitimleri değişen dünyaya yön vermeyi hedefliyor. Son zamanlarda sıkça söylenen ‘teknolojiyi kullanmak değil üretmek’ tam olarak bu bakış açısının bir ürünü.
Dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de 3B baskı atölyeleri, maker atölyeleri, kodlama eğitimi veren kurumlar artıyor. Çok sayıda online Türkçe içeriğe ulaşmak hiç olmadığı kadar kolay. Bireysel öğrenme için çok sayıda alternatif kaynağa internet aracılığıyla ulaşılabiliyor. İnsanlar evlerinde pek çok şey öğrenip üretebiliyor.
Tüm bu değişimlerin ışığında, önceden adını bile duymadığımız hatta birkaç yıl öncesinde var olmayan meslekler bugün geleceğin mesleği olarak görülüyor. Eğitim baştan sona Endüstri 4.0’a ayak uydurmayı başarmış görünüyor. Bundan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz.