Maker Hareketi, kendin yap (DIY) ile ‘hacking’i (bilgisayar korsanlığı olması gerekmez) birleştiren bir kültürdür. Aynı zamanda, teknolojiden, el işine, dijitalden fikirlere kadar pek çok şeyi kucaklar. Maker Hareketi sayesinde son zamanlarda pek çok yeni teknoloji ortaya çıktı ve mevcut teknolojiler ile ürünler yeni bir bakış açısı ile ele alınmaya başladı.

Yaratıcılık ve sıradan olmayan düşünceyi teşvik eden Maker Hareketi, aslında her zaman vardı. Ancak özellikle teknoloji ve girişimcilik alanındaki büyük canlanma sayesinde son zamanlarda daha popüler bir hale geldi.

Peki startupların bu hareketle ortak noktası nedir?

Hızla Aksiyon

Makerlar gibi startuplar da hızlı aksiyon almasıyla bilinir. Sonu gelmeyen tartışmalar ve planlamadansa harekete geçmeyi tercih ediyorlar. Planlama önemli olsa da, pedala basmadan işlerin ilerlemesini sağlamak mümkün değil.

Pek çok startup başarısız oluyor, çünkü her şeyi tamamlamaya çalışırken çok fazla enerji ve zaman harcamalarının yanı sıra uyum sağlamada çok yavaşlar. Başarılı startuplar, tıpkı makerlar gibi, hızla eyleme başlar ve ilk adımı atmaktan korkmaz. Çünkü emeklerinin meyvelerini yaratmayı ve görmeyi seviyorlar. Üstelik bu sonu olmayan bir süreç ve her bir prototip daha sonra tekrar tekrar geliştirilebilir ve dönüştürülebilir.

İnovasyon

Maker hareketi, farklı bakış açıları ortaya koyarak nesneleri farklı bir gözden görmek, sıra dışı yollardan yeni şeyler icat etmek anlamına gelir. Benzer şekilde başarılı startuplar, web sitelerinden binalarına, ürünlerine, işe alma süreçlerine, çalışan eğitimi ve satış stratejilerine kadar her şeye inovatif bir dokunuş getirmektedir.

İnovasyon, düşünme, deney yapma, açıklık kültürü, ve yeni beceriler öğrenme ve geliştirme için gerekli zamanın tamamında yer alıyor.

Riskten Korkmama

Başarısızlık kaçınılmaz, ama bir son değil. Her bir dağ, tırmanmak için birçok engel barındırsa da ufak tefek yaralar almaksızın asla zirveye çıkamazsınız. Hesaplanan risk iyidir – elbette aşırıya kaçmadan ama öğrenmek için birkaç lira kaybetmekten veya gerekliyse birden fazla işe başlamaktan korkmayın. Çoğu zaman, planlar ve kuramlar pratikle uyuşmaz.

Her başarısızlık, üzerine kafa yorduğunuz takdirde değerli bir ders öğretir. Neyin yanlış gittiğini ve hangisinin doğru gittiğini tartışın ve süreci gerektiği gibi ayarlayın. Sürekli aynı yolu izleyerek farklı bir yere varamazsınız. Ancak yanlış yolu keşfettiğinizde doğru yolu bulma olasılığınızı arttırabilirsiniz.

Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aba Innolab bültenine abone olarak güncellemelerden ilk önce siz haberdar olun.

Aboneliğiniz Alındı