Yaparak öğrenme atalarımızın ürettiği ilk tekerlekten beri hayatımızda. Ancak günümüzde işler epey değişti. Maker hareketi artık okullarda önemli bir yere gelmeye başlamasıyla eğitimde yaparak öğrenmenin önemi ortaya çıkıyor.

Bugün, bir şeyi deneyimlemesine izin verdiğimiz zaman kişilerin kolayca öğrenebildiği artık büyük oranda kabul ediliyor. Çünkü farklı öğrenme süreçlerine sahip çocuklar, deneyimleme yoluyla kendi yollarını keşfetme fırsatı buluyor.

Öğrenciler teknolojiyi kullanmak değil üretmek istiyor

Bugün telefonlar ve bilgisayarlardan ulaşabildiğimiz envaı çeşit uygulama var. Eğitimciler bu uygulamaların yalnızca çocuklara bir şeyleri ezberletmek ya da onları oyalamak için kullanılmasını yetersiz buluyor. Çünkü öğrenciler teknolojiyi kullanmaktansa, üretmek istiyor. Maker hareketinin okullara girmesi ise çocuklara aktif bir rol vererek bu üretimi mümkün hale getiriyor.

Aktif bir sınıf yaratmanın en iyi yolu ise öğrencileri üretmeye motive etmekten geçiyor. Böyle sınıflarda eğitim gören yeni nesil mucitler, üretim, icat ve yaratıcılık konularında kendini geliştirme şansı buluyor.

Öğrenme süreci kişiseldir

Her öğrencinin öğrenme süreci farklı ve kendine özeldir. Genel verilere göre tasarlanmış bir eğitimle yetinmek, öğrencinin eksik bilgiyi almasıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle süreç sonunda öğrencilerin öğrenmesi istenen şeyi deneyimlemesi ve kendi yollarını keşfederek öğrenmesi çok önemli.

İşte teknoloji ve maker hareketi eğitimde bir araç olarak kullanıldığı zaman, öğrenciler, bu yolları keşfetme imkanı elde ediyor. Örneğin, 3B yazıcıların sınıflarda kullanılması, 3B objeler üretmekten çok daha fazla anlama geliyor. 3B yazıcıya erişimi olan bir öğrenci, kendi yaratıcı sürecini oluşturarak bunu programlamayı ve sonuçlandırmayı öğrenir. Belli sorulara cevap bulmak için elindeki teknolojiyi ve hammaddeyi kullanır.

Bu bağlamda maker felsefesinin en büyük kazanımlarından biri de çocuklara kendi süreçlerini kontrol etmeyi öğretmesidir. Aktif bir şekilde öğrenme sürecine katılan çocuklar, bu süreçle ilgili daha fazla sorumluluk duyar ve daha yüksek motivasyona sahip olurlar.

Maker hareketinde öğretmenlerin rolü büyük

Eğitmenler, eldeki hammadde ve teknik bilgiler arasında bağlantı kurmasına yardım ederek, çocuğun üretimi anlamlandırmasına teşvik eden kişi olarak önemli bir rol üstlenir.

Maker hareketinin üretkenliğinden faydalanılan bir sınıfta öğretmenin en büyük görevi çocukların motivasyonunu sürekli yüksek tutacak şekilde onları yönlendirmektir. Bir rehber olarak, hataların aslında yalnızca farklı bir yol aranması gerektiğine dair bir mesaj olduğunu fark etmelerini sağlayarak öğrencilerinin heveslerinin kırılmasını önlerler. Çocukların hata yapmaktan korkmadan hedeflerine ulaşmak için kararlılıkla devam etmelerini sağlarlar.

Bültenimize Abone Olun

Bültenimize Abone Olun

Aba Innolab bültenine abone olarak güncellemelerden ilk önce siz haberdar olun.

Aboneliğiniz Alındı